2024-02-26

All Electric Society Fabrikası: Entegre planlama sayesinde enerji tasarruflu ve akıllı Entegre bina planlaması ve dijitalleşme, bina inşaatında nasıl devrim yaratıyor?

Entegre bina planlamasıyla Blomberg'deki Phoenix Contact binası

Kısa özet

İnşaat sektöründe verimlilik, rahatlık ve network oluşturma konusunda sürekli artan taleplere paralel olarak planlama süreci de önemli ölçüde değişiyor ve vazgeçilmez hale geliyor. Uygulamaya bakıldığında, bu tür bütünsel bir bina planlamasının nasıl olabileceği ve inşaatta yer alan herkesin erken bir aşamada neden yakın bir şekilde birlikte çalışması gerektiği görülebilir.

Phoenix Contact, Blomberg'de bulunan genel merkezinde 400 çalışma noktası için yaklaşık 18.500 m² kullanım alanı sunan yeni bir binaya 35 milyon avro yatırım yaptı. All Electric Society Fabrikası olarak adlandırılan ve2023 yılında hizmete açılan bina sürdürülebilirlik açısından bir kilometre taşıdır: Bu binadaki tüm enerji akışının çift yönlü bağlantısı, tüm enerji üreten ve enerji tüketen komponentler arasında elektriksel, termal ve haberleşme bağlantıları oluşturur. Dolayısıyla bu yatırım, All Electric Society'nin –karbon emisyonları olmadan üretilen elektriğin ana enerji şekli olduğu bir dünya– gerçekçi bir projesi ve somut bir kanıtıdır.

All Electric Society Fabrikasının inşaat aşamasındaki hava fotoğrafı

Phoenix Contact'ın Blomberg'de bulunan All Electric Society Fabrikasındaki tüm enerji akışlarının çift yönlü bağlantısı, tüm enerji üreten ve tüketen komponentler arasında elektriksel, termal ve haberleşme bağlantıları oluşturuyor

Bütünsel planlama olmadan network entegrasyonu olmaz

Günümüzde binalar başınızı sokacak bir çatıdan çok daha fazlasıdır. Bu ifade, sektör entegrasyon sürecinde yaşama, çalışma, üretim ve depolama gibi bilinen görevlerin ötesine geçen çok sayıda başka işlevle desteklenmektedir. All Electric Society içindeki sektör entegrasyonu söz konusu olduğunda, gelecekte giderek daha fazla bina yenilenebilir enerji üretim sistemlerine, şarj istasyonlarına, üretim makinelerine ve elektrik depolama sistemlerine doğrudan bağlanacak. Bu aynı zamanda Phoenix Contact'taki All Electric Society Fabrikası için de geçerlidir: Farklı görevler ve sektörler arasında network oluşturmak yalnızca bütünsel planlama yardımıyla uygulanabilir.

Florian Brandstetter'a göre ekonomiye, ekolojiye ve sosyal kültüre bütünsel yaklaşım, bütünsel bina planlamasının merkezinde yer alıyor. Endüstriyel binalarda uzmanlaşmış Bad Pyrmont'lu mimar, bunu başarmak için “kronolojik olarak hazırlanmış, geleneksel planlamadan” uzaklaşıyor. Bunun yerine Brandstetter, mümkün olduğu kadar çok sayıda bina katılımcısını en başından itibaren aynı masaya getiren bir planlama sürecinden bahsediyor. “Bu, iş birliğini geçmişe göre açıkça farklılaştırıyor”. Mimar bugüne kadar uzmanlık alanlarının farklı olmasından dolayı herhangi bir çıkar çatışması tespit etmemiş, ancak kendi iş tanımındaki rolünü değiştirmiş. “Hâlâ bir inşaat projesini koordine etme yükümlülüğümüz var. Ancak uygulama sırasında çevirebileceğimiz ayar çarklarının sayısı da giderek artıyor. Ve bir mimar olarak bu sürece eşit şartlarda nasıl katılabileceğimiz konusunda daha fazla bilgiye ihtiyacımız var”. Brandstetter öncelikli olarak Blomberg'deki All Electric Society Fabrikası gibi sürdürülebilir şekilde tasarlanmış binalar için giderek daha önemli hale gelen teknik bina hizmetlerinden (TBU) bahsediyor. "Biz mimarlar için bu hiç şüphesiz yeni bir zorluktur".

All Electric Society Fabrikasının (buz deposu) inşaat aşamasındaki hava fotoğrafı

All Electric Society Fabrikasında termal enerji, ısı pompaları ve 1.500 m³ buz depolama sistemi kullanılarak yerel düzeyde bir ısıtma network'üne entegre edilmiştir (burada inşaat sırasında görülmektedir)

Paralel ve ayrıştırılmış planlama aşamaları

Erken aşamadaki yakın işbirliği, TBU uzmanlarının çalışmalarını da değiştiriyor. ELPLAN proje yöneticisi Matthias Harland, "Artık mimarı, kat planını bitirene kadar beklemiyoruz" diye açıklıyor. Minden merkezli şirket, Phoenix Contact'tan TBU konsepti için bir sipariş aldı.

Yeni yaklaşım aynı zamanda modüler planlamayı da mümkün kılıyor ve bu da kesinlikle zaman tasarrufu sağlıyor. Matthias Harland, bina mimarisinden ayrıştırılan enerji üretim sisteminin planlanmasını bunun kanıtı olarak gösteriyor. "Bina için en uygun teknolojinin hangisi olduğunu erken aşamada araştırmaya başladık. İlk önce jeotermal enerjiyi düşündük ve sonunda ısı pompası ile buz depolamanın entegrasyonuyla sonuçlandırdık”.

Matthias Unruhe, inşaatçının bakış açısından "Enerji tasarruflu, akıllı bir bina inşa etmek ve kullanmak istersem, bu ancak bütünsel planlamayla mümkündür" diye vurguluyor. Bu nedenle “mimari ve teknoloji arasındaki etkileşimin uyumlu olması gerekiyor”. Blomberg lokasyonundaki Tesis Yönetimi Teknik Mühendisliği Müdürü de, konu entegrasyon olduğunda şirketinin teknolojinin bir adım ötesine geçtiğini söylüyor. Phoenix Contact, bina kullanıcısı olacak kişileri planlamaya aktif şekilde dahil etti. “Umut ve temenni istedik. Bu istek, şu anda uygulanmakta olan gerçekten iyi fikirleri gün ışığına çıkardı. Bu çok ilginç bir süreçti”. Phoenix Contact, "Yeni Çalışma" başlığı altında ilk kez böyle bir kullanıcı anketi gerçekleştirdi.

Su deposu bilgi açısından neler sağlayabilir?

Çok farklı özel disiplinlerin ortak bir planda bir araya getirilmesi, binaların sürdürülebilir, esnek ve akıllı olması anlamına geliyor. Peki akıllı çözümlerin ardındaki hangi detaylar yatıyor? Bütün konseptin soyut bir kelimeye dönüşmemesi için dijitalleşmeyle hangi somut faydalar elde edilebilir?

Matthias Harland, tüm sıhhi tesisatların All Electric Society Fabrikasındaki bina yönetim sistemine bağlantısını bu duruma kanıt olarak gösteriyor. Bu kanıt ilk bakışta oldukça spesifik görünebilir ancak bu faktöre daha yakından bakmak, sensör teknolojisinin ve kontrol kapasitesinin inşaat sektöründe neler başarabileceğini tüm boyutlarıyla gözler önüne seriyor. Öncelikle armatürler sadece su tüketimi ve yıkama süreleri hakkında veri sağlıyor. Bu, işgücünün sıhhi tesisleri ne sıklıkta kullandığına ilişkin herhangi bir sonuca varmayı amaçlamıyor. Ancak buradan hangi odaların hangi sıklıkta kullanıldığı ve hangilerinin müsait olduğu hakkında bilgi edinmek mümkün. Matthias Unruhe, "Bu bilgi network'teki hijyen açısından bizim için çok değerli" diyor. "Yeterli suyun nereden çekildiğini ve ayrıca durgun su hatları nedeniyle sorunların nerede ortaya çıkabileceğini görebiliyoruz".

Yıllar sonra bile esnek kullanım

Planlı toplantı odaları için de hedefler benzer yönde ilerliyor. Matthias Unruhe'ye göre sensör verilerinin değerlendirilmesiyle, rezerve edilen odaların gerçekten daha sonra kullanılıp kullanılmayacağını ve her şeyden önce hangi odaların iş gücü açısından en avantajlı olduğunu tam olarak belirlemek mümkündür. "Burada kahve mutfağına yakınlık belirleyici faktör olabilir". Buradan çıkan sonuç aynı zamanda binanın dijitalleşmesi nedeniyle uygun verilerin mevcut olması durumunda Tesis Yönetiminin kullanım davranışına ilişkin bilgi üretme fırsatına sahip olmasıdır.

“Tercih edilen bölgeleri tanıyabiliyor ve bu sayede kontrollü müdahale imkânına sahip oluyoruz”. Bu, odaların en geç başlangıçtaki mekânsal yeniden yapılanma sırasında hedeflenen şekilde dönüştürülmesine yol açabilir. Bu sayede bina operatörleri mevcut alanı daha verimli kullanabiliyor. Dijitalleşmenin genel olarak sunduğu olanakların dışında, binanın ciddi ve pahalı dönüşümlere ihtiyaç duymadan, yapı ve konstrüksiyon açısından esnek olması gerekiyor.

Görünüm: Farklı konumlardaki enerji akışlarının uyumlu hale getirilmesi ve dengelenmesi

Başka bir hedef olarak Phoenix Contact, Blomberg'deki tüm kampüste binanın dış kabuğunun ötesinde network oluşturma üzerinde çalıştı. Bu, örneğin enerji akışlarının sınırlar arasında uyumlu hale getirilebileceği ve dengelenebileceği anlamına gelir. Burada da Phoenix Contact'ın sürdürülebilirlikle ilgili kurumsal bir amaç olarak ilan ettiği All Electric Society yeniden devreye giriyor. Bu, içinde çalışmanın eğlenceli olduğu bir alan yaratırken bina teknolojisinde bir dönüm noktası belirlemekle ilgilidir. Ayrıca işletme aşamasında sürdürülebilir teknoloji ilk elden deneyimlenebilecek. Doğu Westphalia Lippe'li şirket için All Electric Society Fabrikası da bu nedenle önemli bir projedir; yani büyük potansiyele sahip gerçek bir binaya kopyalanıyor.

Yazar: Thorsten Sienk

E-Posta:

Uzman ekibimizle bağlantı kurun

“Sektör entegrasyonu ile ilgili sorularınızda size tavsiyelerde bulunacak ve çözümlerimizle size destek olacağız”.

Daha fazla gönderi